Güzel bir havaydı, eşim ve çocuklarımla yürüyüş yapıp, parkta ailece vakit geçirmek istedik.
Hafta içi olduğundan park tenhaydı.
Çocuklar salıncaklara koşarken, izbe bir köşede; orta okul ayarlarında 2, ilkokul ayarında da bir çocuk dikkatimi çekti.
Sessizce kafamı çevirmeden takibe aldım.
İlkin aklıma başka şeyler geldi, çok şükür öylesi bir şey değilmiş, fakat masum olmayan başka bir şeyle meşguldüler.
İki büyük çocuk, küçük çocuğun eline zorla sigara tutuşturuyordu.
İri yarı olanı;
- Artık erkek oldun, başarabilirsin.
Çocuk sigarayı ağzına bir götürüp bir getiriyor, cesaret edemeyince, diğer çocuk;
- Bizimle takılmak istiyorsan içmen gerekiyor. Biz eziklerle takılmayız, diye çocuğu sıkıştırmaya başladı.
Küçük çocuk tam içecekken artık dayanamayıp, kafamı tamamen onlara çevirdim ve çocukla göz göze geldik.
Yanlış olduğunu belirten bir kafa işareti yaptım.
İşaretimi hemen anlamasından, temiz bir ailenin çocuğu olduğu anladım.
Çünkü fark ettiğimi anlayınca, elindeki sigara yere düştü ve utancından yüzü kıpkırmızı oldu.
Benimde yüzüm kızarmıştı ama utanmaktan değil öfkeden.
Ben çocuklarla ilgilenen eşime, durumu hızlıca anlatırken; diğer çocuklarda, küçük çocuğu aşağılayarak tahrik etmeye devam ediyorlardı.
Daha fazla uzamasına müsaade etmeden yanlarına gidip, ne yapmaya çalıştıklarını sorduk;
İri olanı,
-Hiiç abla sadece takılıyorduk,
-Okul zamanı ne takılması, diye sordu eşim,
-"Abi devamsızlık hakkımız var", diğeri "ders boş" gibi bahanelerle her soruya pişkin pişkin, cevap yetiştiriyorlardı.
Sadece küçük çocuğun ağzını bıçak açmıyordu.
Gözlerimi ona dikince ben sormadan,
-Zorla elime tutturdular, içmezsen sen erkek olamazsın, bizde senle arkadaş olmayız dediler.
Ona kısa bir nasihatten sonra, diğerlerine döndük.
Ailelerinin haberi olunca, ne kadar üzüleceklerini söyledik.
Fakat iki çocukta gülüp;
-Ohooo abla ben, annemin sigaralarını kullanıyorum. Kafası sıkılınca sigara içip tur atıyor. Onun kafası varda bizim yok mu?
Diğeri,
-Annemde benim yaşlarımda başlamış, konu komşuya anlatıyordu duydum. Üstelik benim babamda içiyor. Kimse bize karışamaz.
Küçük olanı dayanamayıp atladı,
-Abla lütfen annemle babama söylemeyin çok üzülürler.
Nasihatleri kabul etmeyen, diğer çocukların arsızlığına canı sıkılan eşim,
-Ben buralardayım, eğer bir daha parkta sigara içtiğinizi görürsem, "halka açık alanda sigara içiyor ve küçük çocukları alıkoyuyorlar diye, polise hakkınızda işlem yaptırırım."
-"Eee yaşımız küçük bize bir şey yapamazlar ki" deyince,
-"Sizin yaşınıza uygun ıslah evleri var. Anneniz babanızla birlikte karakolu görürsünüz. Onlarda sizi teşvik ettiğinden haklarında soruşturma başlatılır ve siz en iyi ihtimalle yurtlara gönderilirsiniz " dedi.
Bunu duyunca korkan çocuklar, bir nebzede olsa geri adım attılar. Onlar gidince eşim küçük çocukla konuşup evine gönderdi.
Bu olayı görünce çocuklarım için bir kez daha endişelenmeye başladım.
Sorumsuz anne babaların yaptıklarının ceremesini; sadece kendi çocukları değil, bilinçli anne babaların çocukları da çekiyor.
Her ne kadar kendi çocuklarımızı düzgün yetiştirmeye çalışsak ta; toplum olarak bilinçlenmedikçe, sağlıklı ve düzgün nesiller yetiştirmek imkansız olacak.
Kısacası kendimizi kurtarmakla olmuyor bu iş.
Gülhanım Polat
Hafta içi olduğundan park tenhaydı.
Çocuklar salıncaklara koşarken, izbe bir köşede; orta okul ayarlarında 2, ilkokul ayarında da bir çocuk dikkatimi çekti.
Sessizce kafamı çevirmeden takibe aldım.
İlkin aklıma başka şeyler geldi, çok şükür öylesi bir şey değilmiş, fakat masum olmayan başka bir şeyle meşguldüler.
İki büyük çocuk, küçük çocuğun eline zorla sigara tutuşturuyordu.
İri yarı olanı;
- Artık erkek oldun, başarabilirsin.
Çocuk sigarayı ağzına bir götürüp bir getiriyor, cesaret edemeyince, diğer çocuk;
- Bizimle takılmak istiyorsan içmen gerekiyor. Biz eziklerle takılmayız, diye çocuğu sıkıştırmaya başladı.
Küçük çocuk tam içecekken artık dayanamayıp, kafamı tamamen onlara çevirdim ve çocukla göz göze geldik.
Yanlış olduğunu belirten bir kafa işareti yaptım.
İşaretimi hemen anlamasından, temiz bir ailenin çocuğu olduğu anladım.
Çünkü fark ettiğimi anlayınca, elindeki sigara yere düştü ve utancından yüzü kıpkırmızı oldu.
Benimde yüzüm kızarmıştı ama utanmaktan değil öfkeden.
Ben çocuklarla ilgilenen eşime, durumu hızlıca anlatırken; diğer çocuklarda, küçük çocuğu aşağılayarak tahrik etmeye devam ediyorlardı.
Daha fazla uzamasına müsaade etmeden yanlarına gidip, ne yapmaya çalıştıklarını sorduk;
İri olanı,
-Hiiç abla sadece takılıyorduk,
-Okul zamanı ne takılması, diye sordu eşim,
-"Abi devamsızlık hakkımız var", diğeri "ders boş" gibi bahanelerle her soruya pişkin pişkin, cevap yetiştiriyorlardı.
Sadece küçük çocuğun ağzını bıçak açmıyordu.
Gözlerimi ona dikince ben sormadan,
-Zorla elime tutturdular, içmezsen sen erkek olamazsın, bizde senle arkadaş olmayız dediler.
Ona kısa bir nasihatten sonra, diğerlerine döndük.
Ailelerinin haberi olunca, ne kadar üzüleceklerini söyledik.
Fakat iki çocukta gülüp;
-Ohooo abla ben, annemin sigaralarını kullanıyorum. Kafası sıkılınca sigara içip tur atıyor. Onun kafası varda bizim yok mu?
Diğeri,
-Annemde benim yaşlarımda başlamış, konu komşuya anlatıyordu duydum. Üstelik benim babamda içiyor. Kimse bize karışamaz.
Küçük olanı dayanamayıp atladı,
-Abla lütfen annemle babama söylemeyin çok üzülürler.
Nasihatleri kabul etmeyen, diğer çocukların arsızlığına canı sıkılan eşim,
-Ben buralardayım, eğer bir daha parkta sigara içtiğinizi görürsem, "halka açık alanda sigara içiyor ve küçük çocukları alıkoyuyorlar diye, polise hakkınızda işlem yaptırırım."
-"Eee yaşımız küçük bize bir şey yapamazlar ki" deyince,
-"Sizin yaşınıza uygun ıslah evleri var. Anneniz babanızla birlikte karakolu görürsünüz. Onlarda sizi teşvik ettiğinden haklarında soruşturma başlatılır ve siz en iyi ihtimalle yurtlara gönderilirsiniz " dedi.
Bunu duyunca korkan çocuklar, bir nebzede olsa geri adım attılar. Onlar gidince eşim küçük çocukla konuşup evine gönderdi.
Bu olayı görünce çocuklarım için bir kez daha endişelenmeye başladım.
Sorumsuz anne babaların yaptıklarının ceremesini; sadece kendi çocukları değil, bilinçli anne babaların çocukları da çekiyor.
Her ne kadar kendi çocuklarımızı düzgün yetiştirmeye çalışsak ta; toplum olarak bilinçlenmedikçe, sağlıklı ve düzgün nesiller yetiştirmek imkansız olacak.
Kısacası kendimizi kurtarmakla olmuyor bu iş.
Gülhanım Polat
Yorumlar
Yorum Gönder