Ana içeriğe atla

Hacamat 

Bir dönem; tere yağını yeme, yumurta sarısını at, süt yerine süt tozu, turşu ise ilkel, vs bunun gibi medeniyetlerin şifa kaynaklarını türlü hikayelerle ellerimizden nasıl aldılarsa, hacamat'ı da aynı şekilde elimizden aldılar.
Ancak yurt dışında uygulanıp bize yeni bir buluş gibi servis edilince çok faydalı olduğu kanaatine varabildik. 
Mısır'dan, Efendimiz'e oradan da İbni Sina gibi dehalara, en sonunda da  çalıntı bilgilerle geri sunan batının referansıyla, hacamatın kıymetini anlamaya, geçte olsa başladık.

Hacamat konusunda Uzman bir doktor olan, Tıbbi Hacamat & Akupunktur Uzmanı Dr. M. Turanşah Tümer; "Bir nevi kan detoksu olan hacamat yapılmaz ise ne ameliyat ne ilaç alımı hastalık tedavisinde başarıyı sağlamada yetersiz kalır. Bu yönüyle Hacamat hem hastalıklardan korunmada hemde hasta iken tedavide sağlıklı ve hasta her insan için elzemdir." 

Açıklaması ve sağlık bakanlığı aracılığıyla artık doktorların hacamat alanında eğitim alıp uygulamaya başlamasın resmileşmesi, bizim için yeni bir umut kapısını aralamıştır.

Peki Hacamat nedir?

Zararlı toksinleri, kanda birikmiş fakat idrar, dışkı, terleme yoluyla atılamayan, pıhtılaşma eğilimini artıran ve mikro yapışıklıklara sebep olan maddeleri, şekli bozulmuş eskimiş kan hücrelerini, tortu ve toksinleri vücuttan uzaklaştırma işlemidir.

Deriye ufak çizikler atılarak vakumlama yöntemiyle sorunlu kanın alınmasıyla yapılır. Koruyucu hekimlik olarak ağırlıklıdır. Tedavi noktasında da faydası sayılamayacak kadar çoktur.

Her işte olduğu gibi bununda ehil olanlar tarafından yapılması şarttır. Su bile usulüne uygun yudumlanma dan içilse vücuda zarar verir. 
Hacamatın da uygulama noktasında maddi-manevi kendi şartları vardır. Yaptırmak isteyen kişi uzmanından detaylı bir şekilde öğrenmesi gerekir.

Çocuklarda Neye yarar?

1000 çocuk üzerinde yapılan araştırmaların neticesinde ve bağımsız tecrübelerle;

1- Düşük kilo ve büyüme geriliğinin uyarılması.

2- Enfeksiyonlarda sıklık, bağışıklık sistemi zayıflığı, alerjik hastalıklar ve iştah azlığının giderilmesi.

3- Çocuk davranış bozuklukları, hiperaktivite, aşırılıklar, takıntı (obsesyon) tedavilerinde destekleyici.

4- Öğrenme güçlükleri, dikkat dağınıklıklarının en aza indirilmesi.

5- Ergenlikteki gerginlik, hiperaktivite ve sinirliliğin yatıştırılması.

6- Ergenlerde cilt ve saç yenilenmesi, aknelerin sönmesi.

7- Sınav stresinin azalması, ders çalışma sürelerinin uzaması ve bunaltının azalmasında  çok etkilidir.

8- Gençlerde madde bağımlılığı tedavisinde kanı temizleme, vücudu yenileme, ve yatıştırıcı etkileri vardır.

9- Lenfatik (mikroplarlar savaşan lenf sistemi) ni harekete geçirir.

10- Çocuklarda ve ergenlerde konsantrasyonları artırıp, konuşma,öğrenme, zekâ ve hafızaları güçlendirmesi.

11- Çocuklarda alt ıslatma.

12- Özellikle huysuz ve ağlak çocukların sakinleştirilmesinde, önemli etkiler tespit edilmiştir.

Bu kadar faydasının çok, maliyetinin neredeyse hiç olmasına rağmen, ciddi bir bilimsel araştırmaya tabi tutulmamasını; ilaç sektörünün "özel bir gayreti" olarak düşünülmesini çok ta haksız bulmuyorum. 

                                       
 Gülhanım Polat

gucaliskan@hotmail.com

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir annenin itirafı

“Ailenin tek çocuğuydum, yaklaşık beş  yaşlarındaydım. Annem hem geçimi, hem de ev yükünü yüklenmiş biriydi”  diye başladı arkadaşım söze.     Tek  istediğim çocuklarıma mahremiyet eğitimi verirken, okuduğum kitapların yanı sıra, tecrübeli insanların tavsiyelerini almaktı. Aslında o konuşmaya başlayana kadar fazla da ciddiye almamıştım. Hani her konuya özen gösteriyorum ya bu da eksik kalmasın,  cinsinden bir araştırmaydı sadece. Sözlerine devam ederken açıkçası böyle bir itirafı beklemiyordum. Sanki sormam, içini dökmesi için bahane oldu.    Ve devam etti kaldığı yerden ;   babamın da annemin de en büyük sorunu, karnımızı doyurmaktı. Hakikaten ellerinden geleni yapıyorlardı. Hatta biraz abartmışlardı ki erken yaşlarda obeziteyle karşılaştım.   Onlar çalıştıkça bende hırslanıp okuyacağım, çok iyi yerlere geleceğim diye erken yaşlarda kolları sıvamaya başladım. Yaşım ilerledikçe okul birinciliklerim, şiir ve k...

Bilimsel olarak Nazar nedir?

  Hayatımızda en fazla kullandığımız kelimelerden biridir, nazar.   Yeni ev, yeni iş, iyi bir tahsil, güzel-yakışıklı bir eş,  güzel bir çocuk.   Bunlara sahip olmak, nazar kavramını kullanmamız için fazlasıyla yeterli.  Bilimsel kısmını küçük bir alıntıyla açıklayalım.  Nazar Nedir? Nazar halk dilinde göz değmesi, göz yakması, göz çekimi, göz istemi ve göz ışıması olarak bilinir. Arapça nazar'a isabetül ayin denilir. Nazar; bilimsel olarak, gözdeki retina kısmında bulunan ftoreseptör sinirlerinin kasılması sonucu açığa çıkan negatif ve pozitif göz akım ışınım akımına denir. İspatlanmış haliyle Nazarın 3 türlü, Alfa(sarsıcı) Beta (kırıcı,yıkıcı)  ve Gama (yakıcı) ışınları olarak, ışınım etkisi vardır. (Konumuzu ilgilendiren. Halk arasında yoğun görülen, Alfa (sarsıcı) ışını.) Nasıl oluşur? Nazarın oluşa gelmesi için nazarı vuran kişinin, nazara gelecek kişiye negatif ışın göndermesi.  Bu bilinçsiz olarak gerçekleşen bir durumdu...

Üzüm sirkesi

Elma sirkesini anlatıp ta üzümü geçmek olmaz  Kan yapıcı ve bağışıklık kuvvetlendirici olduğundan diyicem ama... gerçek neden komşumun annesinin ilaçsız temiz bahçesinden ikram ettiği siyah üzümü sirkeyle değerlendirmek istemem😊. Özellikle taze ve diri olanları yedikten sonra yumuşamaya yüz tutmuşları sirkeyle değerlendirmek hem israfın önüne geçiyor hemde geri dönüşümün mucizevi şifasından faydalanmış oluyorsunuz.    Fark ettim de mucize kelimesini çok sık kullanmaya başladım. Oysaki  hayatımda sürekli monotonluktan dem vururum.  Günlük rutin koşuşturmaları hızla yaptığımdan bu detayı kaçırmış olmalıyım ne büyük  bir kayıp... Meyvesinden çöpüne,  bedene uyumundan aldığın neticeye kadar mucizelerle donatılmışız ve bunu ancak birilerine yazarken fark ediyorum. Anlaşılan monoton olan hayat değil algı ve bakışlarımmış. Şahsen çok utandım .  Bu kısa iç hesaplaşmadan sonra gelelim üzüm sirkesi tarifimize. Ön hazırlıklar ve tüm aşamalar ...