Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Aralık, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sessiz çığlık: "Bakıcı dehşeti"

 Bakışlarıyla, ses tonuyla, cevaplarıyla, tepkisizlikleriyle, yüzündeki soğuk tebessümüyle, en basit bir sarılma ihtiyacını reddetmesiyle  derin yaralar açan "Bakıcı Dehşeti" , çocuklarımızın  "Sessiz Çığlık" larına neden oluyor!      Günün getirdiği şartlarla çalışmak zorunda kalan annelerin en büyük sıkıntısı; çocuğunu teslim edeceği insanı bulmak. Prezantabl, lisans sahibi, tecrübeli, evimde bakacak, oyun oynaya bilecek ,sigara içmeyen, yabancı dil bilen vs... gibi istekler ön planda görünse de;  tüm annelerin asıl istediği çocuğuna şefkat gösterebilecek, duygularına önem gösterecek birini bulmak. Maalesef bu, hiç bir görsel de bulunamayacak bir özellik. Dış görünüşü ve referansları, size en fazla tahmin hakkı kazandırır. Evinizdeki kameradan sadece fiziksel olayları takip edebilirsiniz. Evdeki atmosferin cereyanında kalan sadece çocuktur.     Kreşlerde de aynı durum geçerli. Yakın zamanda şahit olduğum bir olay; kardeş olan iki öğretmenlerinin bağrışmaları

Çocuğuma ben ne yaptım!

Evdeki Virüs        Uzun zamandır "vurdum duymaz" diye nitelendirdiği çocuğunu doktora götüren arkadaşım; hayret ve pişmanlık içinde geri döndü.                    Yüzündeki ve sesinde ki ifade beni gerçekten çok korkuttu. Söylediği tek şey " ÇOCUĞUMA BEN NE YAPTIM" . Ayrıntıları öğrenince dehşetim daha da arttı. Çocuğun muayene ve testlerinden sonra annesini dinleyen doktor "üzgünüm ama çocuğunuzu otizmin eşiğine getirmişsiniz" dedi.          Hangisine üzüleyim diyen arkadaşım anlattı; Akraba ve çevrem çok, gelen gidenden evim hiç boş kalmıyor. Haliyle titizlikte var, temizlikti, hazırlıktı; karşılama, ağırlama,uğurlama derken çocuğun elime ayağıma dolaşmasın diye bıraktığım tek yer TELEVİZYONUN karşısıydı.       İşime geliyordu açıkçası sorun çıkarmadan sessizce oturması. En azından kendine zarar verecek şeylerle uğraşmıyor diyerek vicdanımı rahatlatıyordum. Bu kadar gelen olunca rahat iadeyi ziyaretler için paraya kıyıp  çocuğumu özel b

Ev yapımı Islak mendil

 Temizlik uğruna kirletmediğimiz doğal yaşam için bir çözüm daha! Hazır kullanım pratik olmakla birlikte bir çok problemi beraberinde getiriyor. Islak mendil kullanmanın hijyen algısıyla doğrudan ilişkisi olduğu söz götürmez. Hele 7/24 koşuşturma  içinde olan ev hanımlarının vazgeçilmez unsuru. İçindeki ne kadar yok deseler de varlığı kesin olan kimyasallar içimize sinmemesine neden oluyor. Özellikle bebek bakımında.Ama her zaman için bir alternatifimiz daha vardır. Bunun için size ev yapımı bir kaç tarif paylaşacağım. İstediğiniz kadar pamuk ya da yıkadığınız hazır ıslak mendil(kare kesili bir şekilde üst üste dize bilirsiniz) Pamukları içinden rahatlıkla çıkarabileceğiniz büyüklükte bir kavanoz, saf zeytin yağı (cilde gerekli E vitamini için), saf zeytin yağında yıllanmış kantaron yağı da olabilir.(tek başına suyla bu yağ yeterli) Varsa Hindistan cevizi yağı, Varsa evde yetiştirdiğiniz Aloe vera bitksinin jeli (şart değil), Varsa tatlı badem yağı, Son olarak içme suy

Niyet ettim hayata

    Niyeti şimdiye kadar namaz, oruç gibi şeyler algıladık. Halbuki hayatın kendisi bir niyetle başladı. Biz bu niyetin neticesiyiz.    Kendi başlangıçları mızın da ilk nedeni niyettir. Fakat hep ihmal edilir niyet kısmı. Genelde neticeye odaklanırız; netice ise yine niyetle başlar. İnsan küçük bir sorgudan sonra başlamalı hayattaki yapacaklarına. Sorular basit! Ne istiyorum? Ne için istiyorum? Kimin için istiyorum?  Beklentin ne?  Bunlar ehemmiyetsiz gelebilir fakat gez-göz-arpacık gibi ilk baştan hesaplanması gereken unsurlardır. Ta ki hedef şaşması yaşanmasın. Gömleği yanlış iliklemek gibi başa dönmeden düzeltemezsin.Şimdi başa dönelim.  Niyet nedir?          Niyet işin, Samimiyetidir, Düşüncesidir, Sevgisidir, Amacıdır...dahası ve en önemlisi...Ruhudur!                “Niyet, bir ruhtur. O ruhun ruhu da ihlastır.”  (Mesnevi-i Nuriye) Aksi tehlikelidir . Sonunu asla kestiremeyiz.               Toplum Aileden başladı. Aileye niy

Sıfır(dan) Alın Teri

    “Hiç kimse elinin emeğinden daha hayırlı bir şey yemiş                                     değildir.” (Buhari, Bûyû, 15)   "Sıfırdan başlamak" bu tabirin ne kadar önemli olduğunu şu an yaşadığımız imtihanlar ve günümüz gidişatından gayet iyi kavrayabiliyorum. Eskiden bu tabiri kullanmak bir onurdu. Ama öyle laf olsun diye söylenmezdi, altı doluydu. " Çalmadım çırpmadım k endi alın terimle ulaştım". "Çocukluklarıma haram lokma yedirmedim" Bu günlerde bu sözler  o kadar anlamını yitirdi ki...    Artık hayata hızlı girişler,  bir gecede zengin ve şöhret olma gibi şeylerle insanlar, fark atmanın derdine düştü. Korkuyorum "huzur" kavramı artık efsanelere konu olacak diye.    Annem anlatırdı babam dışarıda bekçilik yaparken Erzurum soğuğunda kafasını tuğlaya koyarak uyuduğunu eve gelince de bıyıklarındaki buzları tarayarak temizlediğini. Ona rağmen ihmal etmezdi bulduğu çiçeği( çiçek dediğime bakmayın bazen bizim oranın yaban o

Temizlik için Çöp enzimi

Çardaklı ve çardaksız (üzüm) bahçeleri,  ürünleri, çeşit çeşit hurmaları, ekinleri,birbirine benzer ve  benzemez biçimde zeytin ve narları yaratan O'dur.  Herbiri meyve verdiği zaman meyvesinden yeyin.  Devşirilip toplandığı gün de hakkını (zekât ve sadakasını) verin,  fakat israf etmeyin;  Çünkü Allah israf edenleri sevmez! (En'am 141) Kainatta israf yoktur! Bizde yediğimizi helal kazanıp yeriz, şükrederiz. Fazla geleni paylaşır(facebook ta instagram da değil; yakın komşularımızla) ezilmiş ve  yumuşamış meyvemizi sirke yaparız. Geriye çöpü kalıyor onunla da  enzimimizi yaparız.         Sirkeyi biliyoruz tamam. Peki enzim nedir? Kabaca; Bir kimyasal tepkimeye sebep olan  ve  onu hızlandıran, çoğunlukla protein  yapısında olan organik maddeye Enzim  denir . (sözlü sınavın  cevabı gibi oldu:))    Enzimin kimyasını merak edenler nette detaylı araştırmasını yapabilirler. Ben ev hanımlarını ilgilendiren kısmını anlatacağım.  Yapacağımız şey " l

Kirli Dünya Temiz Nesil

Biz kadınlar gerçekten titizliğimizle övünürüz. Hijyenik ev,sağlıklı çocuk, sadece kuş sütü eksik sofralar...bir başarı göstergesi olarak  övündüğümüz şey;  ortak kullanım alanı olan Dünyamızı temiz tutmak değilde;  teşhirlik el değmeyen salonlarımız oldu. Ne de olsa bu dünya bize zimmetli. Başkalarının kullanım hakkı yok.  Hangi ara bu kadar bencil olduk. çocuklarımıza toz bulaşmasın diye binlerce namlulu zehir şişelerini dünyamıza uzattık. Ne için?       Kime sorsan; suçlu hep başkası.      Kaba taslak  bir analiz yapalım! Herkes kendi cevabını biliyor. Günlük çöp kovamız ne kadar doluyor? (Aya yıla vurun). Cebimizden yıllık temizlik için ne kadar para çıkıyor? Çıkan paralarla hangi şirketleri zengin ediyoruz? (boykot listelerine bakmanız yeterli) Yılda çocuklarımız dahil kaç kere hastanelere gidiyoruz? Yılda hastane masrafları dahil ilaçlara ne kadar para veriyoruz? Mutfağımıza ve çocuğumuza, davetimize, günümüze ayırdığımız yıllık gıda harcaması ne kadar? Peki

Şalgam suyu

"Asrın belaları   Nereden geldiğini bilmediğin parayı kullanmak,  Doğruluğuna emin olmadığın her  söze inanmak(medya gibi..)   Ve içinde ne olduğunu bilmeden (haram-helal) yemek ve içmek."     Her şey sağlıkla başlıyor. Onun için yediklerimize ve içtiklerimize özen göstermemiz şart.   Yok boyasıydı, yok katkısıydı, yok şekeriydi derken yine bir beyin yanması.. Biz bu hallere nasıl geldik.   Aslında şaşmamalı; Anadolu gibi bereketli  topraklardan böyle vitaminsiz hastalıklı bedenlerin çıkmasına . Neticede bizim doğal olan neyimiz varsa ucuza aldılar; gelişmişlik adı altında  kimyasını bozup janjanlı ambalajlarla özendirip pahalıya sattılar. Sonra milleti bu hazır illetine bağımlı yapıp "bunlar zararlı, doğal olanı yararlı, hayatınızı geri almak istiyorsanız hayatınız verin dediler.."   Kısacası bizi aptal yerine koydular. Aklımız başımıza  geldi ama öyle şehir hayatında radikal kararlar almak düzenin gidişatına ters; üstelik hiçte kolay olmuyor. Şu z

Üzüm sirkesi

Elma sirkesini anlatıp ta üzümü geçmek olmaz  Kan yapıcı ve bağışıklık kuvvetlendirici olduğundan diyicem ama... gerçek neden komşumun annesinin ilaçsız temiz bahçesinden ikram ettiği siyah üzümü sirkeyle değerlendirmek istemem😊. Özellikle taze ve diri olanları yedikten sonra yumuşamaya yüz tutmuşları sirkeyle değerlendirmek hem israfın önüne geçiyor hemde geri dönüşümün mucizevi şifasından faydalanmış oluyorsunuz.    Fark ettim de mucize kelimesini çok sık kullanmaya başladım. Oysaki  hayatımda sürekli monotonluktan dem vururum.  Günlük rutin koşuşturmaları hızla yaptığımdan bu detayı kaçırmış olmalıyım ne büyük  bir kayıp... Meyvesinden çöpüne,  bedene uyumundan aldığın neticeye kadar mucizelerle donatılmışız ve bunu ancak birilerine yazarken fark ediyorum. Anlaşılan monoton olan hayat değil algı ve bakışlarımmış. Şahsen çok utandım .  Bu kısa iç hesaplaşmadan sonra gelelim üzüm sirkesi tarifimize. Ön hazırlıklar ve tüm aşamalar aynen elma sirkesi gibi  bir kaç küçük

Elma sirkesi

  Dünya serüvenimiz bir Elmayla başladı. Bizim için çok faydalı olan içinde yüzlerce hikmeti bulunan kokusu, tadı, rengi, kimyası, şifası, görseli her birisi  yıllarca araştırılan elmanın doğada bedava olarak bize sunulması gerçekten tam bir Rahmet tecellisi          ( Anksiyete ve fibromiyalji hastası olarak bu süreci  insanlara ve söylemlerine takılmadan doğayla kafa kafaya vererek yapıyorum. böylece sevgi ve huzurla başlıyorum. )    El hasılı vel kelam bende  sirkeye ilk elmayla başladım. Bir çok araştırma yaptım en iyi sonuç aldığım tarifi sizinle paylaşayım.   ön bilgi olarak bazı temel kuralları söylemek istiyorum  Cam kavanoz şart plastiğe hiç boşuna emek harcamayın  Hijyen  (kesinlikle çamaşır suyu kullanmayın) sıcak su, varsa sirkeyle ya da doğal maden suyuyla çalkalayın  Meyvelerimiz ilaçsız, mumsuz olsun. (ben pazardan kesinlikle fabrika çıkışlı parlak  elma almıyorum. dokusunda mumlu olup olmadığını tırnağınızla kazıyınca anlayabilirsiniz. Tezgahtaki elmalarda u

FERMENTE ÜRÜNLER

Evde çocuklarımla uğraşırken hem onlara faydası olacak hemde şu içinden çıkamadığımız ilaç kullanma durumunu azaltacak çözümler arayışı beni fermente ürünlere yönlendirdi. Organik satılanlar epey pahalı olduğu için kendi organik fermente ürünlerimi yapmaya karar verdim.       ilk başlangıcımı sirkeden yaptım. Deneme diye başladım şu anda takıntılı bir hobi durumuna dönüştü. Efendimiz (S.A.V) in övgüsüne de mazhar olan adeta bir bebek gibi ilgi ve sevgi isteyen bu mucizeler üretme arzumu iyice kamçıladı.         Bu arada hatırlatayım doğal ürünler deyince sirke bir çok şeyin başında geliyor;  yemek🍲, sağlı k 💪 ,  ilaç 💊 , temizlik🚽, güzellik 👸 , bakım 🛁 .... onun için sizde başlayacaksanız tam mevsimindeyiz haberiniz olsun. buradan ben kendi yaptığım sirkeleri ve tarifleri paylaşacağım. sormak istediğiniz bir şey olursa ben buradayım😊

Kozadan çıkmak

     Üretmeyi seven biri olarak uzun zamandır neler yapabileceğimi düşünüp durdum. Bir çok fikir var ama iki küçük çocukla eve bağlıysanız  pek fazla seçeneğiniz olmuyor. Üretme dürtümün ölmemesi ve ruhumun monotonluktan kurtulması için bir şeylerden başlamaya karar verdim...  Bir çok ev hanımı gibi benim de gönüllü ve zorunlu bir çok ilgi alanım var. Çocuk yetiştirme, el işi, mutfak, temizlik, dekorasyon, bakım,sağlık, ekonomi, kişisel hobiler ve dahası...Bunları hayatıma külfet değil öz saygımı kazandıracak çocuklarıma ve topluma Anadolu kadının üretici ruhunu canlandıcak bir proje olarak düşünüp; yoluma öyle devam etmek istiyorum. (çok iddialı oldu ama gaza ihtiyacım var mazur görün :)) ( tam da bu haldeyim🙈) Yaptığım ve yapma niyetinde olduğum  projeleri sizinle paylaşmak " benim için büyük bir adım".   konularla önerileriniz varsa benimle paylaşmanızı istiyorum. Umarım bu konuda bana yardımcı olursunuz. (Bence anlaştık) O ZAMAN NE DURUYORUZ