Ana içeriğe atla

Şalgam suyu


"Asrın belaları 
 Nereden geldiğini bilmediğin parayı kullanmak,
 Doğruluğuna emin olmadığın her  söze inanmak(medya gibi..) 
 Ve içinde ne olduğunu bilmeden (haram-helal) yemek ve içmek."

    Her şey sağlıkla başlıyor. Onun için yediklerimize ve içtiklerimize özen göstermemiz şart.   Yok boyasıydı, yok katkısıydı, yok şekeriydi derken yine bir beyin yanması.. Biz bu hallere nasıl geldik.

  Aslında şaşmamalı; Anadolu gibi bereketli  topraklardan böyle vitaminsiz hastalıklı bedenlerin çıkmasına . Neticede bizim doğal olan neyimiz varsa ucuza aldılar; gelişmişlik adı altında  kimyasını bozup janjanlı ambalajlarla özendirip pahalıya sattılar. Sonra milleti bu hazır illetine bağımlı yapıp "bunlar zararlı, doğal olanı yararlı, hayatınızı geri almak istiyorsanız hayatınız verin dediler.." Kısacası bizi aptal yerine koydular.
Aklımız başımıza  geldi ama öyle şehir hayatında radikal kararlar almak düzenin gidişatına ters; üstelik hiçte kolay olmuyor. Şu zamanda doğaya dönmek ciddi finansman destek istiyor. Köylü köyünde organik gıdayı doğayı öyle-böyle buluyor.  Zengin her istediğine parayı basarak ulaşıyor. Olan bizim gibi ne köyünden bir şey gelen ne de parmağını uzattığına kavuşabilen orta sınıfa oluyor.  

                                                                    (pes etmek yok)
Bizde karınca misal tüketmenin değil üretmenin, bozmanın değil onarmanın tarafında oluruz. boyumuzun değil seçtiğimiz yolun yüksekliğiyle anlam kazanırız. 

Topu topu bir şalgam suyu tarifi verecektim. Yine uçtum😅

         Şalgam suyunu ilk deneyecekler için ilginç gelebilir ama orijinal şalgam suyu siyah havuçtan yapılıyor. Et yemeklerinin yanına çok yakışan bir içecek.

Şalgam suyu da fermente bir içecektir. onun için mayalanması gerekiyor. ilk dememde çok fazla araştırmıştım resmen beynim sulandı. sadece havuçla yapılır diyen de var. Şalgamsız şalgam suyu olmaz diyende..üstüne pancar, ekmek ekle diyende..her neyse mersinli bir ustanın tarifini yapmaya karar verdim. basit olması cezbetti.

Malzemeler:
  • 10 kiloluk cam kavanoz
  • 1 kg  siyah havuç( havuçlar orta büyüklükte olup sert olanları tercih etmemiz gerekiyor. içinde erimeden dayanabilmeli)
  •  bir bucuk yemek kaşığı kaya tuzu. 
  • bir avuçtan az ince bulgur(bunu bir beze sarıp düğümlersek iyi olur 3. haftasında içinden çıkarmamız gerekecek. ben kullanılmamış temiz bir tul çorabı kestim çok iyi oldu)
  • içme suyu
  • normal tarifte olmasa da ben bir kaç dilim kırmızı pancar kullandım (rengi çok güzelde :))



Yapılışı :
  • havuçları uzunlamasına ortadan ikiye bölüyoruz havuçlar kalınsa dörde de bölebilirsiniz.
  • bezin içinde  düğümlediğimiz bulguru içine atıyoruz
  • en son kaya tuzunu atıp kavanoztan 3-4 parmak eksik gelecek şekilde ortam ısısındaki suyla dolduruyoruz.
  •  kavanozun ağzını hava almaması için önce streç filmle sonrada kendi kapağıyla kapatıyoruz.
  • en az iki hafta ağzını açmadan serin bir yerde bekletiyoruz. 2. hafta üzerinde küf benzeri birşey varmı diye kontrol ediyoruz. küf, yeşil ya da mavi renklerinde tüysü görüntüler şeklinde oluyor.(inşallah yoktur) Küf varsa nasipte yoktur kullanılmaz. canınızı sıkmayın yola devam. Titiz yapmaya dikkat edin. üzerinde beyazlıklar olabilir sorun değil.
  •  tadında ekşime başlamışsa 3. haftada içine koyduğumuz bulguru alıyoruz. ekşime yoksa bir hafta daha bekletip öyle çıkartıp şişeleyin.ve buzdolabında saklayın. havuçları tüketebilirsiniz.
                               
bu tarifteki şalgam suyunu gerçekten çok beğendik.
ikinci yapışımda içine bir tane orta boy şalgam turpuyla bir adet kırmızı pancar ilave ettim. mayalanınca aradaki farkı paylaşırım.
                                                   .......................................

.....BİR ADIM DAHA



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir annenin itirafı

“Ailenin tek çocuğuydum, yaklaşık beş  yaşlarındaydım. Annem hem geçimi, hem de ev yükünü yüklenmiş biriydi”  diye başladı arkadaşım söze.     Tek  istediğim çocuklarıma mahremiyet eğitimi verirken, okuduğum kitapların yanı sıra, tecrübeli insanların tavsiyelerini almaktı. Aslında o konuşmaya başlayana kadar fazla da ciddiye almamıştım. Hani her konuya özen gösteriyorum ya bu da eksik kalmasın,  cinsinden bir araştırmaydı sadece. Sözlerine devam ederken açıkçası böyle bir itirafı beklemiyordum. Sanki sormam, içini dökmesi için bahane oldu.    Ve devam etti kaldığı yerden ;   babamın da annemin de en büyük sorunu, karnımızı doyurmaktı. Hakikaten ellerinden geleni yapıyorlardı. Hatta biraz abartmışlardı ki erken yaşlarda obeziteyle karşılaştım.   Onlar çalıştıkça bende hırslanıp okuyacağım, çok iyi yerlere geleceğim diye erken yaşlarda kolları sıvamaya başladım. Yaşım ilerledikçe okul birinciliklerim, şiir ve k...

Bilimsel olarak Nazar nedir?

  Hayatımızda en fazla kullandığımız kelimelerden biridir, nazar.   Yeni ev, yeni iş, iyi bir tahsil, güzel-yakışıklı bir eş,  güzel bir çocuk.   Bunlara sahip olmak, nazar kavramını kullanmamız için fazlasıyla yeterli.  Bilimsel kısmını küçük bir alıntıyla açıklayalım.  Nazar Nedir? Nazar halk dilinde göz değmesi, göz yakması, göz çekimi, göz istemi ve göz ışıması olarak bilinir. Arapça nazar'a isabetül ayin denilir. Nazar; bilimsel olarak, gözdeki retina kısmında bulunan ftoreseptör sinirlerinin kasılması sonucu açığa çıkan negatif ve pozitif göz akım ışınım akımına denir. İspatlanmış haliyle Nazarın 3 türlü, Alfa(sarsıcı) Beta (kırıcı,yıkıcı)  ve Gama (yakıcı) ışınları olarak, ışınım etkisi vardır. (Konumuzu ilgilendiren. Halk arasında yoğun görülen, Alfa (sarsıcı) ışını.) Nasıl oluşur? Nazarın oluşa gelmesi için nazarı vuran kişinin, nazara gelecek kişiye negatif ışın göndermesi.  Bu bilinçsiz olarak gerçekleşen bir durumdu...

Üzüm sirkesi

Elma sirkesini anlatıp ta üzümü geçmek olmaz  Kan yapıcı ve bağışıklık kuvvetlendirici olduğundan diyicem ama... gerçek neden komşumun annesinin ilaçsız temiz bahçesinden ikram ettiği siyah üzümü sirkeyle değerlendirmek istemem😊. Özellikle taze ve diri olanları yedikten sonra yumuşamaya yüz tutmuşları sirkeyle değerlendirmek hem israfın önüne geçiyor hemde geri dönüşümün mucizevi şifasından faydalanmış oluyorsunuz.    Fark ettim de mucize kelimesini çok sık kullanmaya başladım. Oysaki  hayatımda sürekli monotonluktan dem vururum.  Günlük rutin koşuşturmaları hızla yaptığımdan bu detayı kaçırmış olmalıyım ne büyük  bir kayıp... Meyvesinden çöpüne,  bedene uyumundan aldığın neticeye kadar mucizelerle donatılmışız ve bunu ancak birilerine yazarken fark ediyorum. Anlaşılan monoton olan hayat değil algı ve bakışlarımmış. Şahsen çok utandım .  Bu kısa iç hesaplaşmadan sonra gelelim üzüm sirkesi tarifimize. Ön hazırlıklar ve tüm aşamalar ...