Ana içeriğe atla

Kirli Dünya Temiz Nesil


Biz kadınlar gerçekten titizliğimizle övünürüz. Hijyenik ev,sağlıklı çocuk, sadece kuş sütü eksik sofralar...bir başarı göstergesi olarak  övündüğümüz şey;  ortak kullanım alanı olan Dünyamızı temiz tutmak değilde;  teşhirlik el değmeyen salonlarımız oldu. Ne de olsa bu dünya bize zimmetli. Başkalarının kullanım hakkı yok. 
Hangi ara bu kadar bencil olduk. çocuklarımıza toz bulaşmasın diye binlerce namlulu zehir şişelerini dünyamıza uzattık. Ne için?
      Kime sorsan; suçlu hep başkası.
     Kaba taslak  bir analiz yapalım! Herkes kendi cevabını biliyor.

  • Günlük çöp kovamız ne kadar doluyor? (Aya yıla vurun).
  • Cebimizden yıllık temizlik için ne kadar para çıkıyor?
  • Çıkan paralarla hangi şirketleri zengin ediyoruz?(boykot listelerine bakmanız yeterli)
  • Yılda çocuklarımız dahil kaç kere hastanelere gidiyoruz?
  • Yılda hastane masrafları dahil ilaçlara ne kadar para veriyoruz?
  • Mutfağımıza ve çocuğumuza, davetimize, günümüze ayırdığımız yıllık gıda harcaması ne kadar?
  • Peki bunların ne kadarı, içimizin gerçekten sindiği sevdiklerimize yedirirken de şifa olsun diyebildiğimiz şeyler? 
  • Ortalama bir babanın günlük yevmiyesi 50-100 tl arası. ortalama bir bir market alış verişi en az 50 tl. Ya aldıklarımız onlar neler (saçma demeyin.şeytan detayda gizlidir). Ailesine zaman ayıramayacak kadar çok çalışan bir babanın tüm günü tek seferde içi zehir dışı süslü ambalajlara gidiyor. peki o ambalajlar hangi firmaların?(adrese gerek yok) 
  • İçindekiler bölümünde neler var?(bkz gimdes)
  • liste uzar da uzar...
  • işin manevi , sosyal, psikolojik kısımlarına girmiyorum bile
Netice: Şu güzelim dünyada nesillerimizin genlerini kendi ellerimizle bozuyoruz. Üstüne birde para veriyoruz.
(Bunlar bireysel durumlar, kitlesel neticeler daha vahim)


Bu bize bakan taraftı, birde madalyonun diğer yüzü var
O da yüzleşmek istemediğimiz hataların bedelini dünyadaki diğer canlıların ödemesi. İster kabul edin ister etmeyin biz bundan sorumluyuz. konforumuzdan feragat etmeyeceğiz diye atıklarımızla boğulan dünya dolusu çocuk,hayvan, canlı var. Bunların hepsi kul hakkıdır.

                                          ❦❦❦❦❦❦❦❦❦❦
Neslimize devredeceğimiz bu dünyayı; kullanma ve imar etme hakkımız var; sömürme hakkımız yok!
                                         ❦❦❦❦❦❦❦❦❦❦

Yanlış anlaşılmasın bu sorun sadece kadınlara ait değildir; fakat zaafından ötürü sektördeki hedef kitle kadındır. onun için biz kadınlar uyanık olmak zorundayız. Hazır olanla değil ürettiğimizle övünmeliyiz. Belki sistemi değiştiremeye biliriz ama evimizde bizim kanunlarımız işler. Girecek çıkacak bizim insiyatifimizdedir. Kadın isterse her şeyi başarır. Evimizi fabrikaya çevirmek bizim elimizde; demişken konuya müteallik, başlıkla müsamma çöp enzimi tarifini vereceğim. Sadece lafla olmaz icraat lazım😉
Burada çok kalabalık olur başka sayfaya kaldı...




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Üzüm sirkesi

Elma sirkesini anlatıp ta üzümü geçmek olmaz  Kan yapıcı ve bağışıklık kuvvetlendirici olduğundan diyicem ama... gerçek neden komşumun annesinin ilaçsız temiz bahçesinden ikram ettiği siyah üzümü sirkeyle değerlendirmek istemem😊. Özellikle taze ve diri olanları yedikten sonra yumuşamaya yüz tutmuşları sirkeyle değerlendirmek hem israfın önüne geçiyor hemde geri dönüşümün mucizevi şifasından faydalanmış oluyorsunuz.    Fark ettim de mucize kelimesini çok sık kullanmaya başladım. Oysaki  hayatımda sürekli monotonluktan dem vururum.  Günlük rutin koşuşturmaları hızla yaptığımdan bu detayı kaçırmış olmalıyım ne büyük  bir kayıp... Meyvesinden çöpüne,  bedene uyumundan aldığın neticeye kadar mucizelerle donatılmışız ve bunu ancak birilerine yazarken fark ediyorum. Anlaşılan monoton olan hayat değil algı ve bakışlarımmış. Şahsen çok utandım .  Bu kısa iç hesaplaşmadan sonra gelelim üzüm sirkesi tarifimize. Ön hazırlıklar ve tüm aşamalar aynen elma sirkesi gibi  bir kaç küçük

Şalgam suyu

"Asrın belaları   Nereden geldiğini bilmediğin parayı kullanmak,  Doğruluğuna emin olmadığın her  söze inanmak(medya gibi..)   Ve içinde ne olduğunu bilmeden (haram-helal) yemek ve içmek."     Her şey sağlıkla başlıyor. Onun için yediklerimize ve içtiklerimize özen göstermemiz şart.   Yok boyasıydı, yok katkısıydı, yok şekeriydi derken yine bir beyin yanması.. Biz bu hallere nasıl geldik.   Aslında şaşmamalı; Anadolu gibi bereketli  topraklardan böyle vitaminsiz hastalıklı bedenlerin çıkmasına . Neticede bizim doğal olan neyimiz varsa ucuza aldılar; gelişmişlik adı altında  kimyasını bozup janjanlı ambalajlarla özendirip pahalıya sattılar. Sonra milleti bu hazır illetine bağımlı yapıp "bunlar zararlı, doğal olanı yararlı, hayatınızı geri almak istiyorsanız hayatınız verin dediler.."   Kısacası bizi aptal yerine koydular. Aklımız başımıza  geldi ama öyle şehir hayatında radikal kararlar almak düzenin gidişatına ters; üstelik hiçte kolay olmuyor. Şu z

Bilimsel olarak Nazar nedir?

  Hayatımızda en fazla kullandığımız kelimelerden biridir, nazar.   Yeni ev, yeni iş, iyi bir tahsil, güzel-yakışıklı bir eş,  güzel bir çocuk.   Bunlara sahip olmak, nazar kavramını kullanmamız için fazlasıyla yeterli.  Bilimsel kısmını küçük bir alıntıyla açıklayalım.  Nazar Nedir? Nazar halk dilinde göz değmesi, göz yakması, göz çekimi, göz istemi ve göz ışıması olarak bilinir. Arapça nazar'a isabetül ayin denilir. Nazar; bilimsel olarak, gözdeki retina kısmında bulunan ftoreseptör sinirlerinin kasılması sonucu açığa çıkan negatif ve pozitif göz akım ışınım akımına denir. İspatlanmış haliyle Nazarın 3 türlü, Alfa(sarsıcı) Beta (kırıcı,yıkıcı)  ve Gama (yakıcı) ışınları olarak, ışınım etkisi vardır. (Konumuzu ilgilendiren. Halk arasında yoğun görülen, Alfa (sarsıcı) ışını.) Nasıl oluşur? Nazarın oluşa gelmesi için nazarı vuran kişinin, nazara gelecek kişiye negatif ışın göndermesi.  Bu bilinçsiz olarak gerçekleşen bir durumdur. Nazar kesinlikle bilinçli olar