Ana içeriğe atla

Hastalığın Sebebi Dörttür

ÇOK AMA ÇOK ÖNEMLİ BİLGİLER.
Ä°lgili resim
Hastalığın Sebebi Dörttür:

Fazla Yemek: Fazla yemekler bütün organlarda toplanır. Hücreleri hareketsiz kalır. Her bir hücrenin zikri vardır. Hareketsiz kalınca Allah’ı zikirden geri kalır. Ayrıca vücudu ağırlaştırıp, çeşitli yerlerinde depolar. Kalp yavaş atmaya başlar. Vücut bu fazlalığı dışarı atmaya çalışır. Mesela saç dökülmesi, öksürmek, aksırmak, tırnak uzaması, yüksek ateş, tansiyon, burun kanaması, terlemek, siğil, sedef ve alerji yoluyla dışarı atar.
Karışık Yemek: Bu fazla yemekten daha tehlikelidir.
Acıkmadan Yemek: Bu 2. ve 3. maddede mide hazmedemez. Midede çok beklemekle o yemek çürür. Nasıl çürük yemek haramsa midede çürüyen yemek de haramdır.
Ters Yemek: Yani yemekten sonra meyve yiyip su içmektir. Su direk bağırsağa gider. Meyve ise çok beklemeden bağırsağa gidip orada mayalanır ve alkol haline gelir. Buda aynı alkol içmek gibi iki kat haramdır. Yemekten sonra tatlı yemekte aynıdır. Yemekten sonra su içilse mide büyür.
O halde hastalanmamak için düzenli yemek yenmesi gerekir.
Düzenli Yemek: Önce su, sonra meyve ve tatlı daha sonra da yemek yenmesi gerekir. Yemeğin miktarı ise şöyledir: Normal bikrimse için 250 gr. yani bir su bardağı. Eğer mümin ise 125 gr. yenilmelidir. Eğer dayanılmıyorsa tek çeşit olan yemeği istediği kadar yiyebilir.
Hafif olan yemek midede 4 saat, etli ve ağır olan yemekler en fazla 8 saatte midede hazım olunur. İkinci bir yemek yiyebilmek için üzerinden bu kadar saat geçmesi lazım. Yani yemekten sonra su dahil hiç bir şey yenilmez. Hatta iki saat sonra bir tane bisküvi bile yese midede hazım olunmada olan yemeği çürütür.Fakat iki saat sonra su içilebilir. Yemekten sonra veya yemek ile beraber çay içilse o yemeğin faydasını öldürür. Bozulmuş yemek haramdır. Önceden kalan beklemiş yemekleri yemek de aslı olan toprak gibi olduğu için faydası yoktur. Hazmı çok zordur, ama haram değildir.
Cennette su. Bal, süt nehri ve Tuba ağacı vardır. ( meyveleri ile)
Su: İnsan vücudunun % 84-85’i sudan ibarettir. 9 çeşit su vardır. Hafif, ağır, daha ağır sular vardır. Hafif su yani hareketli akan sudur. Nehir ve meyve suyu gibi. Bizim vücudumuz hafif suyu kabul eder. Beklemiş su, durgun su olup vücut bununla ağır hareket eder. Bekleyen suyu içebilmek için ya okunmalı ya da üç defa süzgeçten geçirmeli yahut dondurmalı. Çünkü eridikçe su hareketlenir.
Süt: Bağırsakta hazmedilir ve en güzel gıda süttür. 2 yaşına kadar anne sütü, keçi, koyun ve deve sütü çok faydalıdır. Eğer bunlar yoksa ve ömründe hiç antibiyotik kullanmamışsa inek sütü içebilir. Fakat inek sütü çok ağırdır. Antibiyotik sebebi ile bağırsaktaki iyi ve kötü mikroplar öldüğü için inek sütünü bağırsak hazmedemez. Romatizma, kemik erimesi, bronşit, öksürük, safra kesesi, astım, zatürre, böbrek taşı gibi hastalıklara yol açar. Sütten imal edilen yoğurt ve peynirin hükmü farklıdır.
Yoğurt: Yoğurt ve yoğurt suyu çok faydalıdır. Ama suyu daha şifalıdır. Çünkü zararlı mikroplar yararlı mikroplara döner. Böbrek taşı ve bağırsakları da temizler.
Peynir: Taze peynir ve taze kaşar vücuda çok ağırdır. Bayat peynir yenilebilir.
Bal: H.ş. ( mealen ) İki şifa vardır. Kuran-ı Kerim ve bal. Balın şifalı olması için hakiki bal olmalı yani çiçek balı olmalıdır. Şeker balı olmamalıdır. Eğer bal sulanırsa şeker balıdır. Kristalleşirse hakiki baldır. Sabah aç karnına ılık su ile içilirse ve sade yenirde şifalıdır.
Meyve: Meyve çok gıdalıdır. İnsan hiç yemek yemese e sadece meyve yese bütün gıdaları alır. Kabuklarında ve çekirdeklerinde çok fayda vardır. Faydası hemen kabuğunun altındadır. Elma gibi meyvelerin kabuğu tamamen yenilmelidir. Portakal, limon ve karpuz gibi meyvelerin kabuğunun hiç olmazsa bir kısmı yenilmelidir. Karpuzun çekirdeği hiç çıkarılmamalıdır. Diğer meyvelerin çekirdeklerinden birkaç tane dahi olsa çiğneyerek yenilmelidir. Çiğnemeden yenilirse faydası da olmaz zararı da. Meyve küçük olursa mayalama yapar. Yemekten sonra meyve yemek zehirdir. Yemekten önce yerse zararsızdır. Meyveyi yemekten 4 saat sonra yemek emniyetlidir. Fakat sadece karpuz yemekten önce ve sonra ve yemek ile beraber yenilebilir. Meyvelerden en güzeli incir ve hurmadır. Bir kişi günde 7 tane incir yiyip , başka hiçbir şey yemese yine bütün gıdaları alır. Sebze ve meyvelerdeki hormonda kurtulmak için tek çeşit yemek lazımdır. Mesela iki çeşit elma yese gaz yapar. Fakat tek çeşit yese vücut hormonu kolayca atar. Diğer bir öğünde başka meyve yiyebilir. Ama tek olmak şartıyla.
Ekmek: Ekmek eğer hakiki olursa hayattır. Hakiki ekmek mayasız olur. Buda esmer undan yapılan kepekli ve çavdar ekmeği ve yufka ekmeğidir. Beyaz ekmekte maya vardır. Mayadan ispirto oluşur. Bu ispirto sıcak ve taze ekmekten uçmaz, alkol yapar. Sindirimi çok ağırdır. Bağırsağa çok zararlıdır. Beyaz ekmek eğer yenilirse bayat veya kızarmış olmalıdır. Çünkü sütün yaptığı hastalıkları beyaz ekmekte yapar.
Yumurta: Haftada 1-2 defa yumurta yemek çok faydalıdır. Fakat fazlası zararlıdır. Çünkü o yumurtadan bütün azalarıyla civciv çıkar. Civciv gibi bir canlı yumurtadan alabildiğine göre yumurta çok ağır bir maddedir. Çocuklarda ise, erkek çocuğu 4 yumurta yiyebilir. Ama çocuk küçük olursa 1 yumurta yiyebilir.
Ispanak: Kemik erimesine, romatizmaya, börek zayıflığına, kireçlenmeye, kansızlığa, idrar tutamamaya karşı mükemmel bir ilaçtır. Fakat çiğ yemek lazım. Pişmiş olursa bir- bir buçuk saat içinde olursa faydası yoktur. Bir buçuk saatten sonra zararlıdır.
Limon Suyu: Şekersiz ve tuzsuz olursa bütün hastalıklara şifalıdır. Ama tuzlu ve şekerli olursa kanda asit yapar. Kan temizleme, akciğer ve karaciğer temizleme, böbrek taşı ve iltihabı için, rahim etrafındaki zehiri temizlemek için, kireçlemeyi sökmek için, mantar hastalığını yok etmek için ve iltihaplı bütün hastalıklar için mükemmel bir ilaçtır. Mesela doğum yapan kadının göğüslerindeki iltihabı söker. 3 gün limon suyu ve greyfurt suyu içmelidir. Zehirlenmelerde limon suyunu çok içmek lazımdır. Fakat su ile karıştırılır, suyu fazla limonu az olmalıdır.
Margarin: Margarin çok zararlıdır. Yapma olduğu için mide hazmedemez. Akciğer hastalığı ve romatizma yapar.
Patates: Çiğ patates kabuğu ile beraber sıkılıp içilirse bütün hastalıklara şifadır. Kansere, mide ağrısı ve ülsere, midedeki yara ve bütün yaralara ve bağırsak hastalığına faydalıdır. 
Elma, turp, havuç, kırmızı pancar çok şifalıdır. Turpta kalsiyum vardır. Havuç sıyrılmadan başı ve sonu kesilir. Çünkü oralarda zehir olur.
Devamlı abdestli kalmak için yani yeli yok etmek için tek yemek ve meyveleri kabuklu yemek lazımdır. Dere otu yele karşı çok etkilidir. 
Tarçın, zencefil, karanfil, çörek otu, safran ( erkekler için ) ve kimyon herkes için çok faydalıdır. Böğürtlenin kendisi çok şifa olduğu gibi yaprağını yemek her hastalığa şifadır. Kökünü kaynatıp çay gibi içmek şeker hastalığına şifadır.

HASTALIK VE TEDAVİLERİVücut insanoğluna bir emanettir. Onun için farzlardan sonra Hz. Allah’a karşı olan vazifelerimizden en mühimi emanet olan bedeni korumaktır. Fakat insan karışık ve fazla olan yemekle emanet olan bedene hıyanet eder. Çünkü karışık ve fazla yemek midede zehirlenme yapar. Daha sonra bu zehir kanda dolaşmaya başlar. Kanda vücutta dolaştığı için bütün beden hasta olmaya başlar.
Şöyle ki: Karışık ve fazla yemekten bağırsak devamlı çalışır. Sıkıntıda kalır ve bademcikler bağırsağa yardıma başlar. Böylelikle bademcikler şişer. Doktorlar bademciklerin alınmasını söylerler. Halbuki aldırmamak lazımdır. Çünkü çok faydası var. Karışık yemeğe devam edince bağırsaklar iyice zorlanır. Bu defa bağırsağa apandist yardım eder. Bademciğim görevini de üzerine alınca apandist yorulmaya başlar ve şişer. Apandistin asıl görevi tümör ve kanser hücrelerini yok eden yararlı mikropları bağırsağa göndermektir. Apandist şişince alınır ve yararlı mikroplar ölür. Kanser ve tümör hücreleri vücuda hücum eder.
Antibiyotikler çok zararlıdır. Çünkü hem yararlı hem de zararlı mikropları öldürür. Halbuki mikrobu mikrop öldürecek. Fakat yararlı mikroplar antibiyotikle yok olunca zararlı mikroplarla savaşacak yararlı mikrop kalmaz. Bundan dolayı hasta iken kesinlikle antibiyotik kullanılmamalıdır. Zaten vücut bir takım yollarla zehiri dışarı atar. Mesela öksürmekle balgam dışarı atılır. Öksürüğü durdurmak için ilaç alınmış olsa zehir içimizde kalıyor. Ayrıca grip olunca ateş yükselir ve kan dolaşımı hızlanır. Vücut terleyip hastalığı dışarı atmaya başlar. Böylece antibiyotiğe ihtiyaç kalmaz.
Hastalanınca fazla yemek yememeli ve su içmemelidir. Çünkü vücut onu hazmetmek için çok çalışıp, iyice hasta olur. Eğer yemek ve sudan vazgeçilirse mikroplar hastalığı yer. Eğer yemek yenilirse mikroplar görevini yapamaz. O zaman hastalık vücuda tamamen yerleşir. Bundan dolayı sonra hastalık olursa olsun mutlaka aç kalmalıdır. Hatta susuz kalmalıdır. Vücudunda kırık olsa da aynı işlemi yapmalıdır. Fakat çok kan kaybı varsa yenilebilir. Aç kalıpta hastalığı geçmeye başladığı zaman eğer iştahı varsa en güzel meyve ve çiğ sebze suyu içmelidir.

Hastalık iki kanaldan gelir.
1. Karışık ve fazla yemekten, 
2. Çok ve karışık düşünceden. Çok kin, öfke ve küsmek sağlığa zararlıdır. Plan yapmak da aynıdır. Dargınlık hormonlar çıkarır, bunlar beyine gider ve baş ağrısına sebep olur. Çok düşünmek karaciğer büyümesine de sebeptir. Çok düşünmemek için Kur’an-ı Kerim ezberlemek ve Kelime-i Tevhid çekmelidir.
Böbrek Zayıflığı İçin: Günde beş bardak tuzsuz ve şekersiz limon suyu veya portakal veya greyfurt suyu içilmelidir. Veya bunlar bolca yenilmelidir. Pırasa ve maydanoz çiğ yenilmelidir. Mısır iç yaprakları ve saçları ile birlikte kaynatılıp suyu içilmeli mısırın kendisi yenilmelidir. Kurban eti ve beyaz etten başka et yenilmemelidir. Böbrek kuvvetlenince göz numarası da düşer. Ve soğuk duş almalıdır. Salatalık ve karpuz bu hastalığa çok faydalıdır.
Böbrek Taşı: Böbrek taşı pişmiş ıspanaktan ileri gelir. Ispanak yemeyi beklediği zaman yine taş yapabilir. On gün içinde bir limondan başlayıp yirmi limona kadar su karıştırarak içilmelidir. Diğer on günde yirmi limondan başlayıp bir limona kadar indirilmelidir ve oruç tutulmalıdır.
Kis Temizleme: Üç gün bir şey yemeden oruç tutulur. Sadece iftar ve sahurda su içilir. Yedi gün meyve, şeker yenilir, tekrar üç gün yine oruç tutacak böylece oruç yediye tamamlanmalıdır.
Vücudun İçindeki Ve Dışındaki Yaralar: İç ve dıştaki bütün yaralar için çimlenmiş buğday yemek lazım. Yenilme Şekli; Buğdayı üç defa yıkayıp üstünü kapatıp karanlık yerde yenilecekse bir gün, yaraya sürülecekse üç gün bekletilmelidir. İçinde yara olan kimselerin her sabah aç karnına üç defa yıkayıp bir yamak kaşığı yemesi lazımdır. Dıştaki yaralar için yaranın üzerine sürülüp bekletilmesi lazımdır. Ekşima hastalığı olanların mutlaka yemesi gerekir.
 Varis:Ayak damarlarının kan toplamasıdır. Tedavisi: Bağırsak temizlenecek, Beyaz ekmek, patates yemeği ve kızartması, süt, taze kaşar yasak.Lifli yeşil sebzeler kesilmeden yenilecek. Küçük Hindistan cevizi her sabah yarım çay kaşığı yenilecek ve aç kalmalıdır. Yaşlılar haftada bir, gençler ise daha fazla oruç tutmalıdır.
Yanık: Hemen soğuk suya tutmak lazım. Tutulmazsa alt tabakaya doğru yanık ilerler. Patates (çiğ) ve havuç rendesi ve Koolenhoye bitkisinin çiçeği sıkılıp su ile beraber yanık üzerine konulmalıdır. Koolenhoye çiçekçilerde bulunur.
Sedef: Konuşmaya çok dikkatli olmalıdır. Gıybet ve kötü söz söylememeli. Sarımsak yenilecek ve tek yemek yemelidir. Soğan ve kesmeden yeşil sebze yemelidir. 7 kere 3 gün oruç tutmalıdır. Orucun izahı ileride gelecek. 21 gün aç kalırsa cilt çok güzel olur ve bu hastalık bir daha olmaz. Dolunay günlerinde yani her ayın 13,14,15’inci günlerinde yemek yemeden oruç tutmalıdır. Fakat iftar ve sahurda su içebilir.
Tırnak batması: Aşağıdaki şekildeki gibi el ve ayak parmaklarına vücutta bulunan organlardan akapunktur nükteleri gelir.

Baş parmağın iç kısmı karaciğer ile alakalıdır. İlk önce karaciğer temizliği yapılır. Sonra sıcak suda tuz eritilip … ayak, içine konulur. İltihap söküldükten sonra incir ağcının sütü yarayı kurutmak için sürülür. Eğer yara … kısmında olursa dalak ile alakalıdır. Dalak temizliği yapılır. İzahı ileride gelecek.
Tırnakların pembe olması lazım. Fakat tırnaklar mor olursa kanın kirli ve pis olduğuna işaret eder. Tırnak üstündeki beyazlıklar dondurma ve peynirden olur. Tırnaklar mor olursa kan temizliği yapılmalıdır.
Dalak Temizliği: dalak sır merkezinin toprağıdır. Onun için dalağın çok sağlam olması lazım. Göz altındaki morluklar dalak hastalığındandır. Tedavisi: gerçek balı ısırgan otu veya tohumu ile beraber karıştırarak her gün 1 çorba kaşığı aç karnını bir defa yenmeli. Haftada 1gün 36 saat oruç tutulacak … gelecek .
Kan Temizliği: 7 gün içinde 1 limondan 10 limona kadar şekersiz limon su ile karıştırılıp 7 gün içilir. İkinci hafta her gün 10 limon içilir. Üçüncü hafta ise 10 limondan 1 limona kadar azaltılır. Bu günlerde yemek yenilmeyip akşam sadece salata yenilir. ( salata tuzsuz ve yağsız olacak ) ve misvak kullanılır. Şekersiz limon şifadır. Şekerli limon zehirlidir. Limon kandaki zehirleri yok eder.
Bağırsak Temizliği: Bütün tedavilerden önce bağırsak temizliği gereklidir. Bu temizlikte en ideal olan sinameki otudur. Bunun ılık, şekersiz veya bal ile içilmesi lazımdır. Önceden kalan sinamekiler dolaba konulup tekrar ısıtılmadan içilir. Sinameki yerine Alman zayıflama çayı veya İngiliz tuzu içilir. Zencefilin zikri de bağırsak ile aynı olduğu için bağırsağa yardım eder. Günde iki defa düzgün yemek yemelidir. % 60 çiğ sebze ve meyve % 40 yemek ve ekmek yemelidir. Günde bir defa tuvalete giderse kabız demektir. Her öğün tuvalete gitmek normaldir. Günde iki defa gitmek de normaldir. Bağırsakları normal çalışanlar da haftada … ayda 1 defa sinameki içmelidir. Sinameki ile insanın yapısı birdir. Çok tuz ve süt bağırsakta hastalık yaptığı için cilt korur.
Akciğer Temizleme: Limon, 40-42 derece ılık su ile karıştırılıp içilir. Çok sıcak olmamalıdır. Ilık su ile akciğer yumuşar balgam çıkar.
Karaciğer Temizleme: Her insan senede 1 defa hiç olmazsa 3 senede 1 defa temizlemeye muhtaçtır. Karaciğer hasta olmazsa şöyle temizlenir: Bir ay her sabah aç karnına 30 gr. hakiki zeytin yağı 30 gr. limon suyu karıştırılıp içilir. Çünkü zeytinyağı ciğerden mikropları çeker, limon parçalar. Eğer karaciğer hasta olursa; sinomeki ile bağırsak temizlendikten sonra 3 gün aç kalınır. 3 gün elma suyu içilir. 1. gün (bir buçuk kiloya kadar elma yenilir) . 2. günde elma suyu içilir. 3. gün saat 5’e kadar elma suyu içilir. Saat 7’ye kadar hiç bir şey yenilmez. 
7’de sağ tarafı üzerine yani karaciğer tarafına yatılıp karaciğerin üzerine ılık su koyulur. Ilık su zehiri atar. Sıcak olursa zehiri atamaz toplar. Yattığı yerden başını kaldırıp 30 gr. zeytinyağı 30 gr. limon suyu içilir. 50 gram da olabilir. Önemli olan her ikisinin gramının da aynı olmasıdır. 11’e kadar bu şekilde içip her ikisini de 250 grama tamamlar. 12’ye kadar kalkmaması lazım. Kalkarsa istifra edebilir. 12’de kendi kendine büyük abdesti gelir. Bunu lazımlığa yapmalı ve neticeyi görmeli.
 Eğer bu işlem sonucu büyük abdesti kendiliğinden gelmiyorsa saat 2’ye kadar beklemeli. Eğer yine gelmiyorsa su lavmanı kullanmalı.(eczanede bulunur). Saat 7’de ister abdesti kendiliğinden gelsin ister su lavmanı ile gelsin mutlaka lavman kullanılmalıdır. Hemen ardından yağsız ve tuzsuz pirinç lapası yenilmelidir.
 Eğer bu lapa yenmezse zehirlenme olabilir. Bu temizlikten sonra hiç olmazsa bir gün oruç tutulmalıdır. Karaciğer hastalığı olan kimselerin temizlemeden önce sıcak su ile gusletmeleri lazım. Temizledikten sonra soğuk su ile gusletmeleri lazımdır. Sara hastalığı olan kimsenin de karaciğer temizlemesi lazım. 3 gün aç kalanlar için karaciğer temizlemeye gerek yoktur.
Ağır Kireçlenmeden Kurtulmak: Ağır kireçlerden korunmak için sabah aç karna bir çorba kaşığı magnezyum sülfat veya İngiliz tuzu su ile karıştırılıp içilir. 15 ile 45 dakika sonra tuvalete gidilmeli. Ardından 1 limon 2 greyfurt ve 4 portakal suyu ile 2 litre su karıştırılıp akşama kadar bu karışımdan azar azar içilip ishal devam ettirilmeli. Bu ishal 3 gün devam ettirilmeli. Eğer kesilirse İngiliz tuzundan tekrar içilmeli. Ağır kireçli olanlar bunu3 ay veya 6 ayda bir tekrar etmeli. Ama normal insanlar için senede bir defa yeterli. ( İngiliz tuzu veya magnezyum sülfat eczanelerde veya baharatçılarda bulunur).
Kulak Ağrısı:Kulak hastalığı akciğer ile alakalıdır. Onun için önce akciğer temizleme yapılır. Ağrısı az ise soğan suyu damlatılır. ( soğan rendelenip süzgeçten geçirilir). Zarı delik olup akıntı varsa geçinceye kadar soğan suyu damlatılır. Sonra 3-4 gün sarımsak suyu damlatılır. Eğer kaşıntı varsa mantar var demektir. Kulak memesi erkeklerde kırmızı, kızlarda pembe ve sert olmalı. O zaman güçlü olduğu anlaşılır. Kulak şekli aşağıda gördüğünüz gibi çocuğun ana rahminde duruş şeklidir. Kulak memesi baş olduğu için atalarımız akıllansın diye çocuğun kulaklarını çekerlerdi.
Göz Hastalığı: Göz bozukluğu bağırsaktan kaynaklanır. Haftada 1-2 defa aç kalmakla gözlüğe ihtiyaç kalmaz. Eğer gözlüksüz yapamıyorsa devamlı takılmayıp arada gözleri dinlendirmek lazımdır.
Mide: Mide ağrısında mide aç bırakılmalıdır. Sadece meyve yemelidir. Çünkü meyve bağırsağa gittiği için mide yorulmaz. Çünkü vücut meyveden zevk alır. Patates kızartması zararlıdır. Çiğ patates suyu bütün mide ve barsak hastalıklarını yok eder. Havuç suyu, kırmızı pancar suyu kabukları ile beraber sıkılıp içilmelidir. Ayrıca bardağın beşte biri su olmalıdır.
Ülser: Ülser çok ciddi bir hastalıktır. Haftada iki veya üç gün oruç tutmalıdır. Oruç sebebi ile mide rahatlar ve kendi kendini tamir eder. Her meyve yenmez, dokunabilir. Muz yenilebilir. 2 hafta ikindiye kadar patates suyu içilecek. Ondan sonra yemek veya meyve veya sebze suyu içilir. Kahve mide ağrısı olanlara zararlı. Haftada bir veya iki defa içilebilir. Maden suyunu devamlı içmek iyi değildir. Günde bir bardak içilebilir. Çünkü çok faydalı olmakla ilaç gibidir. Yemek sodası zararlıdır. Onun yerine patates suyu içilmelidir.
Basür: Basür hastalığı olanlar sarımsak yutup sebze yemelidirler. Bir de patlıcan sapı ile pişirilip yenilir. Közlemesi daha iyidir.
Aybaşı Ağrısı: Aybaşı ağrısına sebep 3’tür. 1. Böbrek hastalığından. 2. Dalak hastalığından. 3. Yumurtalık hastalıklarından. Fakat başlıca sebebi karışık yemektir. Çünkü kan zehirlenmiş oluyor. Böyle olunca böbreğe, yumurtalığa zarar veriyor. Tedavisi her hafta pazartesi ve Perşembe 36 saat aç kalmaktır.
Şeker Hastalığı: 1- Karışık yemeyecek. 2- Doğal yemek yiyecek. Yani çiğ sebze ve meyve yenilmelidir.
Beyin Temizliği: 1 kg. çiçek balı, 10 baş sarımsak ( tahta havanda tahta ile dövülecek) 10 limon suyu, bu üçü tahta kaşıkla karıştırılıp üzerine bez kapatılarak 7 gün serin ve karanlık bir yerde bekletilir. Her gün aç karna aynı saatte 4 çay kaşığı emerek içilir. Tedavi yöntemi: 1 litre elma sirkesi içine 1 avuç biberiye karıştırılıp 10 gün bekletilir. Daha sonra süzülür. Günde 2 defa yarım çay bardağı yudum yudum emerek içilmelidir. Bu yöntemler kalp ve beyin hastalıkları için mükemmel şifadır. Özellikle kalp ve damar tıkanıklıklarına şifadır.
Kanser: Zencefil, domates, çiğ patates, kırmızı pancar yenilmelidir. Kabızlığa karşı çalışacak yani kabız olmayacak.
Guatr: 3 gün aç kalacak. Ceviz ağacının yaprakları kurutulup çay olarak günde 1 bardak şekersiz veya bal ile içilecek. ( çay renginde olmalı). Ayrıca cevizler nohut gibi iken 3, fındık gibi iken 2, kiraz gibi iken 1 tane 40 gün yutmak şifalıdır.( diğer hastalıklara da şifalıdır). Ayrıca beyaz ekmek, peynir, süt tam yasaklıdır. Ekmek kızarmış yenilebilir.
Zatürre: zatürre olan kişi 1 gün aç kalsa ciğerleri pırıl pırıl olur. Eğer karaciğeri su toplarsa 3 veya 7 gün aç kalır. Romatizma: Sebze faydalıdır. Haftada 1 gün aç kalmak yeterlidir.
Baş Ağrısı: Başı çok ağrıyan kimseler soğuk su ile gusletmelidirler ve misvak kullanmalıdırlar. Çünkü üst ön iki diş sinir sistemi ile alakalıdır. Sinir sisteminin merkezi beyindir. Misvak ile dişlerin zikri aynıdır. Dişleri temizleyince bağlı olduğu organları da temizlemiş olur. Böylelikle baş ağrısı diner. Kızların en az günde 2 defa misvak kullanması lazımdır. Alt dişler rahim ve yumurtalık ile alakalıdır. O halde rahim hastalığı olanlar da misvak kullanmalıdır. 

Sağ azı dişler kalın bağırsağa, sol azı dişler ince bağırsağa bağlıdır. Onun için misvak kullanırken üst çene sağdan sola, alt çene soldan sağa sürtülür. Üst çenede pozitif enerji vardır. Pozitif enerji yukarıdan dolaşır negatif enerjiye gelir. Negatif enerji aşağıdan dolaşır. Pozitif erkeğe, negatif kadına aittir. Onun için erkek kadına dokunmaz. Eğer dokunsa pozitif enerji erkeğin beyninden, kadının rahminde bulunan negatif enerjiye akıntı yani pozitif enerji gelir. Yani enerjiler karışır ve kendilerini birbirlerine yakın hissederler. Bundan dola
yı erkeğin kadına, kadının erkeğe dokunması dinimizde haramdır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Üzüm sirkesi

Elma sirkesini anlatıp ta üzümü geçmek olmaz  Kan yapıcı ve bağışıklık kuvvetlendirici olduğundan diyicem ama... gerçek neden komşumun annesinin ilaçsız temiz bahçesinden ikram ettiği siyah üzümü sirkeyle değerlendirmek istemem😊. Özellikle taze ve diri olanları yedikten sonra yumuşamaya yüz tutmuşları sirkeyle değerlendirmek hem israfın önüne geçiyor hemde geri dönüşümün mucizevi şifasından faydalanmış oluyorsunuz.    Fark ettim de mucize kelimesini çok sık kullanmaya başladım. Oysaki  hayatımda sürekli monotonluktan dem vururum.  Günlük rutin koşuşturmaları hızla yaptığımdan bu detayı kaçırmış olmalıyım ne büyük  bir kayıp... Meyvesinden çöpüne,  bedene uyumundan aldığın neticeye kadar mucizelerle donatılmışız ve bunu ancak birilerine yazarken fark ediyorum. Anlaşılan monoton olan hayat değil algı ve bakışlarımmış. Şahsen çok utandım .  Bu kısa iç hesaplaşmadan sonra gelelim üzüm sirkesi tarifimize. Ön hazırlıklar ve tüm aşamalar aynen elma sirkesi gibi  bir kaç küçük

Şalgam suyu

"Asrın belaları   Nereden geldiğini bilmediğin parayı kullanmak,  Doğruluğuna emin olmadığın her  söze inanmak(medya gibi..)   Ve içinde ne olduğunu bilmeden (haram-helal) yemek ve içmek."     Her şey sağlıkla başlıyor. Onun için yediklerimize ve içtiklerimize özen göstermemiz şart.   Yok boyasıydı, yok katkısıydı, yok şekeriydi derken yine bir beyin yanması.. Biz bu hallere nasıl geldik.   Aslında şaşmamalı; Anadolu gibi bereketli  topraklardan böyle vitaminsiz hastalıklı bedenlerin çıkmasına . Neticede bizim doğal olan neyimiz varsa ucuza aldılar; gelişmişlik adı altında  kimyasını bozup janjanlı ambalajlarla özendirip pahalıya sattılar. Sonra milleti bu hazır illetine bağımlı yapıp "bunlar zararlı, doğal olanı yararlı, hayatınızı geri almak istiyorsanız hayatınız verin dediler.."   Kısacası bizi aptal yerine koydular. Aklımız başımıza  geldi ama öyle şehir hayatında radikal kararlar almak düzenin gidişatına ters; üstelik hiçte kolay olmuyor. Şu z

Bilimsel olarak Nazar nedir?

  Hayatımızda en fazla kullandığımız kelimelerden biridir, nazar.   Yeni ev, yeni iş, iyi bir tahsil, güzel-yakışıklı bir eş,  güzel bir çocuk.   Bunlara sahip olmak, nazar kavramını kullanmamız için fazlasıyla yeterli.  Bilimsel kısmını küçük bir alıntıyla açıklayalım.  Nazar Nedir? Nazar halk dilinde göz değmesi, göz yakması, göz çekimi, göz istemi ve göz ışıması olarak bilinir. Arapça nazar'a isabetül ayin denilir. Nazar; bilimsel olarak, gözdeki retina kısmında bulunan ftoreseptör sinirlerinin kasılması sonucu açığa çıkan negatif ve pozitif göz akım ışınım akımına denir. İspatlanmış haliyle Nazarın 3 türlü, Alfa(sarsıcı) Beta (kırıcı,yıkıcı)  ve Gama (yakıcı) ışınları olarak, ışınım etkisi vardır. (Konumuzu ilgilendiren. Halk arasında yoğun görülen, Alfa (sarsıcı) ışını.) Nasıl oluşur? Nazarın oluşa gelmesi için nazarı vuran kişinin, nazara gelecek kişiye negatif ışın göndermesi.  Bu bilinçsiz olarak gerçekleşen bir durumdur. Nazar kesinlikle bilinçli olar